Türkün Yüce Tarihi | Genel Kültür - Tarih Sitesi
ikinci mesrutiyet ve balkan savasi
İkinci Meşrutiyet Ve Balkan Savaşı
Önce İttihatçılar, açıkça iktidarı ele almadılar. Nazırlar, Sultan Hamit rejimi vezirlerinden seçildi. İmparatorlukta sevinç büyüktü. Türkler, hürriyet için, imparatorlukta ekseriyet olan azınlıklar ise, başka manada hürriyet için seviniyorlardı. Ancak İttihatçılar'ın hatası yüzünden Bulgaristan Prensliği (96,345 km2, 4,338,000 nüfus ) istiklalini, Türkiye'den ayrıldığını, hükümdarının bundan böyle "kral" sanını taşıyacağını ilan etti. Aynı gün (5 Ekim 1908), Bosna-Hersek eyaleti (51 564 km2, 1,932,000 nüfus), Avusturya-Macaristan İmparatorluk - krallığında ilhak edildi ve Türkiye'den ayrıldı. Yunanistan da furyaya katılıp Girit eyaletini (8,379 km2, 344,000 nüfus) ilhak etmek istediyse de muvaffak olamadı. Babıali, 7,5 milyon altın tazminat karşılığında bu ilhakları tanıdı ama, artık herkesin ağzının tadı da kaçmış oldu.
Bu hava içinde çeşitli ilkellik ve yolsuzluklarla seçimler yapıldı. Meclis-i Mebusan, II. Abdülhamit tarafından açıldı (17 Aralık 1908) 275 milletvekili seçilmişti. Bunların 140'ı Türk, 60'ı Arap, 25'i Arnavut, 2'si Kürt, 48'i gayrimüslim (23 Rum, 12 Ermeni, 5 Yahudi, 4 Bulgar, 3 Sırp, bir Romen) idi.
"31 Mart Vakası" denen 13 Nisan 1909 olayında, İttihatçıların İstanbul'daki, 1. Orduya padişaha çok sadık diye - itimat etmeyerek Selanik'ten III. Ordu'dan getirttikleri nişancı taburları, "şeriat istemek" sloganı ile ayaklandı. Subaylardan bir lideri bile olmayan bu ayaklanmanın tertipçileri çeşitlidir. Padişahın hiçbir ilgisi yoktur. Fakat, II. Abdülhamit tahttan indirilmiş (27 nisan) ve maksatların en büyüklerinden biri hasıl olmuştur.
II. Abdülhamit'in yerine kardeşi Sultan Reşat, "V. Mehmet" unvanıyla tahta geçirildi. 1911 sonuna kadar -bazı isyanlara ve birçok tatsız olaya rağmen - oldukça iyi gidine durum, birden kararmaya başladı. Libya için Türkiye - İtalya savaşı çıktı (29 Eylül 1911-15 Ekim 1912). Bu günkü Türkiye'den iki defadan fazla büyük bir ülke olan Libya'ya İtalyanların ani taarruzu, Türk İmparatorluğunu artık 1922 sonuna kadar bitmeyecek on bir yıllık felaketli bir savaşlar devresine soktu. Balkanlar'ın karışması Babıali'yi Libya'yı İtalya'ya bırakmak mecburiyetine düşürdü.
8 Ekim 1912'de Balkan Savaşı patladı. Bulgaristan, Sırbistan, Yunanistan krallıkları ile Karadağ prensliği, Rusya'nın desteği ile Türkiye'ye taarruza geçtiler. Savaş, hiç beklenmedik şekilde Osmanlı İmparatorluğu aleyhine seyretti. Subayların İttihatçı ve Halaskar diye ikiye ayrıldığı, feci askerî ve diplomatik hataların yapıldığı savaşı Türkler kaybetti. En büyük hata, birbirlerine Türk'e düşmanlıklarından fazla düşman olan Balkan devletçiğinin, imparatorluğun dünkü vilayetlerinin birleşmesine hükümetin mani olmayışı idi. Bu birleşme olduğu taktirde bile Türk ordusunun düşmanı kolayca ezmesi icab ediyordu. Düşman, yıldırım harbiyle Çatalca'ya kadar geldi. Adriyatik sahillerinden Meriç'e çekilen Türkler orada bile tutunamadılar.
Yanya, İşkodra ve Edirne kaleleri kendini destanî şekilde savundu. Şükrü Paşa, 5 ay 5 gün kuşatmaya dayandıktan sonra, Edirne'yi açlıktan Bulgarlar'a teslim etti. (26 Mart 1913). Savaş patlayınca kim kazanırsa kazansın toprak değişikliğine rıza göstermeyeceklerini ilan eden Büyük devletler, beklenmeyen Türk hezimeti karşısında, işgal edilen toprakların Balkanlılara terki için Babıali'ye her türlü baskıyı yaptılar. Bu suretle imparatorluğun iki kanadından biri, Batı Türk'ünün iki anayurdunun ikincisi, Rumeli, 550 yıl sonra terk edildi. Milyonlarca göçmen gene yolları doldurdu ve yüz binlercesi harcandı. Savaşın en ateşli demlerinde İttihat ve Terakki "Babıali Baskını" (23 Ocak 1913) denen darbeyle hükümete el koydu. Fakat partiden birini hükümetin başına geçirmekten çekinerek, tarafsız sayılan Mahmut Şevket Paşa'yı sadrazam yaptı.
Büyük Türk yağmasında Balkanlı müttefikler birbirleriyle anlaşamadılar. İttifakın en büyük gücünü teşkil eden Bulgaristan üzerine yürüdüler. İlk savaşa katılmayan Romanya Krallığı da Bulgaristan'a taarruz edince, bu devlet pes etti. Bu şekilde yağmadan arslan payını, tahminlerin aksine, Bulgaristan değil Yunanistan ve Sırbistan aldı. Buna "ikinci Balkan savaşı" denmektedir. Bulgarların boşalttığı Edirne'yi Türkler, bu sırada geri almışlardı.
5 asırdan fazladır Türk yurdu olan Rumeli'nin kaybı ile ve Türk'ün Adriyatik'ten Meriç'e çekilmesiyle neticelenen Balkan harbi, bütün Türk tarihinin en büyük facialarından biridir. Milyonlarca şehit verilerek, milyonlarca altın harcanarak yurt edinilen büyük bir ülke elden çıkmış, Türkiye artık - taht şehri İstanbul'un bu kıtada bulunmasın dışında - hemen hemen Avrupa devleti olma sıfatını kaybetmiştir. Savaştan, galip Balkan devletçikleri, şu kazançlarla çıktılar: Bulgaristan 25,257 km2 toprak ve 984,000 nüfus ( o zamanki nüfus), Yunanistan 55,919 km2 ve 161,000 nüfus. Ayrıca 25,734 km2 genişliğinde, 800,000 nüfuslu bir Arnavutluk, Türkiye'den ayrıldı. Balkan harbinden evvel ve sonra Balkanlıların durumu şöyleydi: Bulgaristan 96,345 km2'den 121,602 km2'ye ve 4,388,000 nüfustan 5,322,000 nüfusa, Yunanistan 64,895 km2'den 120,060 km2'ye ve 3,041,000'den 4,900,000'e, Sırbistan 45,427 km27den 87,300 km2'ye ve 3,000,000'dan 4,492,000'e. Savaştan önce 4 Balkanlı müttefikin toplamı 216,058 km2 ve 10,854,000 nüfustu; gene savaştan önce Türkiye'nin yalnız Avrupa toprakları (Girit hariç) 176,300 km2 ve 7,828,000 idi ve bütün Osmanlı İmparatorluğu 7,231,239 km2 ve 55,189,000 nüfuslu idi (Mısır, Sudan ve diğer tabi ülkeler dışında 38,019,000).
Savaştan Türkiye 167,312 km2 toprak ve 6,582,000 nüfus kaybıyla çıktı. O zamanki mülki teşkilata göre 7 vilayet (eyalet) ve ayrıca Edirne vilayetinden 2 sancak ve Sisam adası kaybedildi. Kaybedilen eyaletler Selanik, Manastır, Kosova (Üsküp), İşkodra, Yanya, Cezayir-i Bahr-ı Sefit (Akdeniz Adaları, yani Asya Ege adaları), Girit idi. Bu eyaletlerde 33 sancak (il) ve 158 kaza (ilçe) bulunuyordu.
Sadrazam ve Harbiye Nazırı Mahmut Şevket Paşa, bir suikastla öldürüldü (11 Haziran 1913). Suikasti İttihatçılar yapmamışlar, fakat yapılmasına göz yummuşlardı. Bu suretle doğrudan doğruya iktidara geldikleri gibi, suikasti bahane edip belli başlı muhaliflerini idam ettiler veya sürdüler. 33 yaşını doldurmamış bir kurmay yarbay, Enver Bey, harbiye nazırı oldu. Damat Enver Paşa, orduyu düzenlemek için büyük tedbirler aldı. İttihatçı olmayan binlerce subayı ordudan çıkardıysa da bir yıl içinde kudretli bir ordu meydana getirmeye muvaffak oldu. Ancak böyle bir orduyu bir yıl bile ayakta tutamayacak, Çanakkale ve Sarıkamış'ta daha 1915 yılı sona ermeden harcayacaktı. Kapitülasyonlar ilga edildi (9 Eylül 1914). Bu sırada Cihan Savaşı başlamış, fakat Türk İmparatorluğu henüz girmemişti.
Cihan Savaşı'nın başında dünya siyasi dengesi şöyleydi: Ehemmiyet sırasıyla Büyük devletleri İngiltere, Almanya, Birleşik Amerika, Fransa, Rusya, Japonya, Avusturya, İtalya, Türkiye ve Çin teşkil ediyordu. - Bütün sömürgelerle beraber - İngiltere'de nüfus 1900 ile 1915 arasında 382 milyondan 461 milyona, Almanya 66 milyondan 79 milyona, Birleşik Amerika 86 milyondan 111 milyona, Fransa 76 milyondan 84 milyona, Rusya 133 milyondan 181 milyona, Japonya 56 milyondan 78 milyona, Avusturya-Macaristan 45 milyondan 52 milyona, İtalya 33 milyondan 38 milyona, Türkiye 57 milyondan 29 milyona (ikinci rakamda Mısır hariç), Çin 238 milyondan 398 milyona, dünya nüfusu ise 1,491,000'den 1,782,000,000'a geçmişti. Büyük devletlerin toplam nüfusları bu 15 yıl arasında 1,282,000,000'dan 1,411,000,000'a diğer devletlerinki ise 209,000,000'dan 371,000,0007a yükselmişti.
Dünyada yüz binin üzerine nüfuslu şehir sayısı bu 15 yılda 288'den 402'ye, bunların içinde milyonu geçenler 17'den 25'e, yarım milyonla bir milyon arasındakiler 30'dan 50'ye, yüz binle yarım milyon arasındakiler 241'den 377'ye geçmişti. 1915'te İngiltere'de (bütün sömürgelerle) yüz binin üzerinde şehir sayısı 90, Birleşik Amerika'da 59, Rusya'da 39, Almanya'da 37, Çin'de 26, Fransa'da 22, Japonya'da 16, İtalya'da 15, Türkiye'de 13, Avusturya'da, 11, İspanya'da 10, Hollanda'da 10, Brezilya'da 6, geri kalan diğer bütün devletlerde ise 48 idi.
Büyük şehirlerin durumları şöyleydi: Londra 7,3 milyon, New York 7,1, Paris 4,6, Berlin 3,8, Essen (Büyük Essen) 3,3, Chicago 2,5, Viyana 2,2, Petrograd (Leningrad, eski Petersburg) 2,1, Tokyo 2,1, Philadelphia 2, Buenos Aires 1,8, Glasgow 1,5, İstanbul 1,4, Hamburg 1,4, Osaka 1,4, Birmingham 1,4, Manchester 1,4, Liverpol 1,4, Boston 1,3, Hankeu 1,3, Kalküta 1,3, Rio 1,1, Bombay 1, Şanghay 1 milyon. Türkiye'nin İstanbul'dan sonra gelen büyük şehirlerinin 1915 nüfusları: İzmir 400,000, Şam 300,000, Halep 240,000, Beyrut 168,000, Bağdat 156,000, Erzurum 144,000, Edirne 135,000, Afyon 114,000, Manisa 108,000, Kudüs 101,000, Bursa 100,000, Musul 100,000. Ayrıca Türk İmparatorluğu'nda 50-100 bin nüfuslu 23 şehir vardı.
Toplam 612372 ziyaretçi (1092348 klik) kişi burdaydı!