Türkün Yüce Tarihi | Genel Kültür - Tarih Sitesi
bozgunlar ve nizami cedit
Bozgunlar Ve Nizamı Cedit
General Bonaparte, Mısır'ı işgal eder. Beklemediği bu darbe ile sarsılan Babıali, 1798'den 1802'ye kadar Fransa ile savaşır. Sonunda Fransızlar, Mısır eyaletini boşaltırlar, fakat Arabistan'da isyanlar vardır. Anadolu ve Rumeli'nde derebeyleri türemiştir. Babıali'nin, hatta padişahın, eyaletler üzerindeki otoritesi büyük darbeler yer. 1806'da Sırp İhtilali patlar ve Rusya ile yeniden savaş başlar. Bu ortamda gene çok aşağılık bir ihtilal kendini gösterir. Kabakçı İhtilali (25 Mayıs 1807) ile III. Selim tahtından indirilir. Nizam-ı Cedid ordusunu, kardeş kanı dökülmesin diye kapıkulu ocaklarına karşı kullanmaktan kaçınan reformcu büyük hükümdarın eseri mahvolur. Nizam-ı Cedid ortadan kaldırılır. III. Selim'in amca oğlu (I. Abdülhamit'in büyük oğlu) IV. Mustafa, tahta çıkarılır.
Fransa'nın, Napoleon'un Avrupa'ya hatta dünyaya hükmetmek istediği yıllardır. XIX. Asrın eşiğinde, 1800'de dünya nüfusu 839,2 milyon kadardır: Asya 541,5 milyon (% 65), Avrupa 189 milyon (%22,2), Afrika 76,9 milyon (%9), Kuzey Amerika 16 milyon (%2), Güney Amerika 13 milyon (% 1,5), Okyanusya 3 milyon (% 0,3) Büyük Devletler'in yüzölçümleri ve nüfusları şöyledir: Fransa Cumhuriyeti (3 318 849 km2, 31,1 milyon), İngiltere Krallığı (13 242 866 km2, 78,6 milyon), Rusya İmparatorluğu (17 850 091 km2, 22 milyon), Türkiye İmparatorluğu '12 187 705 km2, 63,7 milyon), Çin İmparatorluğu (11 765 119 km2, 280 milyon), Almanya İmparatorluğu (980 236 km2, 41,5 milyon), İspanya Krallığı (14 887 048 km2, 32,2 milyon), Prusya Krallığı (280 000 km2, 9,5 milyon), İran Türk İmparatorluğu (1 735 654 km2, 12,5 milyon).
Nizam-ı Cedid taraftarları kendilerine vezirlerden Alemdar Mustafa paşa'yı lider seçmişlerdir. Alemdar, ordusu ile İstanbul'a gelir. IV. Mustafa, III. Selim'i şehit ettirir (28 Temmuz 1808). Fakat tahttan indirilir ve kardeşi II. Mahmud (1808-1839) padişah olur.
Nizam-ı Cedid, "Sekban-ı Cedid" adı altında ihya edilir. asiler temizlenir. III. Selim'in şehit edilmesi vak'asıyla en uzaktan ilgili olanlar dahil (bin kişiye yakın) tamamen idam edilir. 23 yaşındaki II. Mahmut, ****** olmayan III. Selim tarafından oğlu gibi en büyük ihtimam ve sevgiyle büyütülmüştür; "amca" dediği (gerçekte çok yaş farkları olmakla beraber amca oğlu) III. Selim'in bütün fikirlerinin varisidir. Fakat yeniçeriler fevkalade azmışlardır ve genç padişah nüfuzsuzdur. Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa da hatalar yapar, sevgi kazanamaz; padişah bile kendisine soğuk davranır. Yeniçeriler ayaklanır, Alemdar'ı şehit ederler (15 Kasım 1808).
Sonra II. Mahmud'u öldürmek için Saray'a taarruz ederler. Donanma da bu iç savaşa katılır. İstanbul, tarihinde asla görmediği ve bir daha görmeyeceği bir iç muharebeye şahit olur. Padişah, çok iyi yetiştirilmiş sekban-ı cedid birlikleri ile, kapıkulu ocaklarına karşı savaşmaktadır. Padişaha sadık donanma, Marmara'dan Süleymaniye'yi top ateşine tutar (Süleymaniye'de yeniçeri ağasının makam sarayı vardır); Süleymaniye perişan olur. Mimar Sinan'ın büyük eseri mucize kabilinden isabet almaz. Büyük kan dökülür. İki taraf, padişah ve kapıkulları, yenişemez. II. Mahmud, reformlardan ve modern ordu kurmaktan vazgeçtiğini ilan eder; yeniçeriler de ona biat ederler. Türkiye, en değerli 18 yılını kaybeder. Bu müddet içinde II. Mahmut, kıl kadar ince bir denge üzerinde hükümdarlık eder. Yeniçeri ocağına bıkıp usanmadan safha safha adamlarını yerleştirir. Bir taraftan da çok büyük dış gailelerle uğraşır.
1809 - 1812 Rus savaşı, Bükreş Anlaşması (28 Mayıs 1812) ile son bulur. Türkiye, Besarabya'yı kaybeder (70 000 km2). Belgrad ve çevresinden müteşekkil küçük bir Sırbistan prensliğine, muhtariyet verilir. Tepedenli Ali Paşa'nın asi ilan edildiği bu günlerde, Yunan ihtilali başlar (12 Şubat 1821).
Romanya'da ihtilal çıkartan Yunanlılar derhal ezilir. Fakat mora, bazı Ege adaları ve Attika'da ihtilal genişler ve bütün Avrupa'dan yardım görür. Rusya'nın Türkiye ve İran'ı yutmak için her şeyi yaptığı bu devirde, bu iki Türk İmparatorluğu, tarihlerinde sonuncu olmak üzere, son savaşlarını yaparlar (1821 - 1823). 1825 - 1826'da Yunan ihtilali söndürülür. Ancak büyük Avrupa devletleri bu defa resmen Yunan işine müdahale edecekler ve ihtilal ateşini yeniden canlandıracaklardır.
Bu ortam içinde II. Mahmut, durumu iyice olgunlaştırdıktan sonra, yeniçeri ve diğer kapıkulu ocaklarını ilga ederek modern Türk ordusunu kurduğunu ilan eder. Bu inkılap, bir iç savaşla mümkün olur. "Vak'a-i Hayriyye" (15 Haziran 1826) denilen bu olayla II. Mahmut, kurduğu modern birliklerle, ulema ve halkın desteğiyle, yeniçerileri ortadan kaldırır. Bu suretle II. Mahmut'un ikinci saltanat devresi başlar ki, bu devrede, üzerinde yeniçerilerin baskısı kalkan ve büyük devletlerin Türkiye'yi yemeye kararlı olduklarını gören padişah, çok radikal davranır. Bütün salahiyetlerini kullanarak harekete geçer.
Türkiye'de modern devir, Vak'a-i Hayriyye'nin neticeleri şeklinde mütalaa edilebilir. Türkiye'de Batı medeniyeti, bu tarihle başlar. Doğu medeniyetinde en üstün seviyeye çıkan Türkler, Batı medeniyetinde neler yapabileceklerini, Vak'a-i Hayriyye'den bu yana bir buçuk asırdan beri tecrübe etmektedirler. Ancak devir devir, teknik medeniyetle milli kültür karıştırıldığı için, Türk toplumu büyük tehlikelerle karşı karşıya gelir ve büyük zararlara uğrar.
Toplam 612414 ziyaretçi (1092392 klik) kişi burdaydı!