Türkün Yüce Tarihi | Genel Kültür - Tarih Sitesi

ayri belediyelerin kurulmasi konusunda anlasmazlik


Ayrı Belediyelerin Kurulması Konusunda Anlaşmazlık
 Kıbrıs Anayasasına göre 5 büyük şehir olarak Lefkoşa, Mağusa, Limasol, Larnaka ve Baf'ta ayrı belediyeler kurulacak ve bu belediyeler kendi toplumlarının yaşadığı bölgelerin imarı için çalışacaklardı. Esasen 1941 yılından 1958 yılına kadar ortak belediyelerde nüfus oranlarına uygun temsiliyetleri ile birlikte çalışan Kıbrıs Türkleri ile Rumları, bu konuda daha başlangıçta kötü bir deneyime sahipti. Rum belediye başkanları, belediye meclislerinde çoğunluğu oluşturan Rum üyelerin de desteği ile Türk bölgelerine hizmet vermiyor, Rum bölgelerine götürülen hizmetlerin onda biri bile Türk bölgelerine götürülmüyordu. Türklerin belediyelerde olan işleri zamanında yapılmıyor, Türk mahalle ve sokak adları Rumca olarak değiştiriliyor, Türk şehitlerinin kabirleri ile kutsal sayılan yerler yıkılıyor, her türlü yolla şehirlerin Türk karakteri ortadan kaldırılmaya çalışılıyordu. Rumların bu tutumu, belediye meclislerini iki halkın çatıştığı, çok sert tartışmaların yapıldığı bir arena haline getirmişti. Nihayet 1958 yılında Kıbrıs Türkleri bir emrivaki ile kendi belediyelerini kurmak zorunda bırakılıyordu. Kıbrıs Türkleri, ikide birde tüm dünyaya Enosis telgrafları çeken ve Enosis mücadelesinin şampiyonluğunu yapan bu meclislerde daha fazla duramazlardı.


Anayasa görüşmeleri yapılırken iki halk da bu konuda görüş ayrılığı içine düşmüş değildi. Ayrı belediyelerin varlığı fiili bir gerçek olarak kabul edilmişti. Hatta eski Yunan Dışişleri Bakanı Averof'un "LOST OPPURTUNITIES" (Kaybedilen Fırsatlar) adlı eserinde açıkladığı gibi, Makarios, fakir Türk bölgelerinin yükünü çekmemek için ayrı belediyeler kurulmasını da bizzat istemişti. Ne var ki daha sonra bu madde anayasaya girince, bu kez, "söz konusu kuralın uygulanması halinde adanın taksim edileceğini" söylemeye başlamıştı. Oysa Türkler için bu bir kimlik sorunuydu. Ayrı belediyeler, "The Observer" gazetesinin dış haberler editörü Robert Stephens'in de vurguladığı gibi,"Türklerin kendi kendilerini yönetmelerinin ve Kıbrıslı Rumların, Türk toplumunun ayrı bir kimliği olduğunu ne denli kabul ettiklerinin bir göstergesiydi".


Anayasa, belediyelerle ilgili yasaların 6 ay içinde yapılmasını öngörmesine karşın, Rum liderliği bu yönde bir çalışma yapmadığı gibi bu alandaki gelişmeleri de engelliyordu. Vakit gelip dayanmıştı. İngilizler tarafından kabul edilen ve 1958 yılında kurulan ayrı Türk belediyelerini tanıyan kanun, 31 Aralık 1960'da yürürlükten kalkmıştı. İki toplum liderleri arasında yapılan görüşmelerde Makarios'un anayasa dışı uyulamada ısrar etmesi sonucu, bir sonuç alınamadı. Bu durum karşısında eski yasalar 3'er aylık sürelerle uzatılmaya başlandı. Ne var ki Makarios, 1962 yılı sonunda artık bu süreleri uzatmayacağını açıkladı. Türk Cemmat Meclisi bu durumda 29 Aralık'ta aldığı bir kararla Türk belediyelerinin çalışmalarını sürdürmelerini kararlaştırdı. Bu arada Lefke'de de bir belediye kuruldu. Rum liderliği buna tepki gösterdi. Önce Türk belediyelerin telefonları kesildi. Çalışmarını engellemek için her yola başvuruldu. Bütün bu engellemelerin başarılı olmadığını gören Makarios, Türk belediyelerini yetkisi olmadığı halde fesh ettiğini açıkladı. Bakanlar Kurulu'nun Rum üyeleri ise, 2 Ocak 1963'de aldıkları bir kararla Türk belediyelerin sınırları içine giren bölgeleri "İnkişaf Sahaları" olarak ilan edip bu bölgelere inkişaf encümenleri atıyordu. Türk liderliği bu durum karşısında Anayasa Mahkemesi'ne başvuruyor ve başvuruyu görüşen Anayasa Mahkemesi, Bakanlar Kurulu'nun aldığı kararı Anayasa'ya aykırı bularak iptal ediyordu. Anayasa Mahkemesi, ayrıca, Makarios, "Çıkacak karar olumsuz olması halinde asla tanımayacağım" demesine karşın, beş büyük şehirde ayrı belediyeler kurulması gerektiği konusunda bir karar alıyordu.

Anayasa Mahkemesi başkanı E. Forsthoff'un Yardımcısı Dr. Christian Heinze, bu konuda şöyle diyordu: "Rumların Kıbrıs Anayasasını ihlal ettikleri en önemli örneklerden bir tanesi belediyeler konusuydu. Türkler için ciddi sonuçlar doğuran beş kentte ayrı belediyeler kurulması yönündeki anayasa maddesinin ihlali, Türk liderliği tarafından Anayasa Mahkemesi'ne getirildi. Ancak Rum liderliği Anayasa Mahkemesi'nin alacağı kararı tanımayacağını önceden açıkladı. Böylece, Rumlarla Türkler arasında uyuşmazlıkların getirilebileceği tek bağımsız organ olan Yüksak Anayasa Mahkemesi işlemez hale getirilmişti".
Kaynak:www.forumgercek.com


Toplam 597140 ziyaretçi (1051606 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol